Görme engelli seyyar satıcıyla sokak kedisi “gölge” Birbirlerine yoldaş oldular

Üsküdar’da, görme engelli seyyar satıcı Mesut Sever ile baston sesini duyar duymaz tezgahın yanına koşan ve gün boyu kendisi için konulan minderde yatan sokak kedisi “Gölge”, birbirine yoldaş oldu.

İstanbul Üsküdar’da yaşayan 58 yaşındaki Mesut Sever, 9 aylıkken dökülen kaynar çorbanın buharının gözlerine zarar vermesi sonucu yavaş yavaş görme yetisini kaybederek 11 yaşında tamamen kör oldu.

Hakimiyet-i Milliye Caddesi’ndeki Karadavud Paşa Camisi’nin yanında açtığı tezgahında 2002’den beri çakmak, tarak, mendil ve pil gibi ürünler satan Sever, sadece geçimini sağlamakla kalmayıp sokak hayvanlarına verdiği emek ve sevgiyle de çevresindekilerin takdirini kazandı.

Sever’in sokakta yaşayan kediler ve martılarla kurduğu bağ, zamanla onun hayatının ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yaklaşık iki yıldır “Gölge” adını verdiği sokak kedisiyle ilgilenen Sever’in, sevimli patisiyle kurduğu bağ, 6 ay önce eşinin ölümünün ardından daha da derinleşti.

Sabahları, baston sesini duyar duymaz Sever’in yanına koşan kedi, tezgah açılırken hemen yerini alıyor. Gün boyu Sever’in dizinde ya da onun için yanında getirdiği minderde zaman geçiren Gölge, hem fiziksel hem de duygusal olarak Sever’e yarenlik ediyor.

Sever, akşam saatlerinde tezgahını topladıktan sonra da Gölge, yerinden ayrılmayarak ertesi gün aynı noktada dostunun gelmesini bekliyor. Sokakta yaşam mücadelesi veren kediyle görme engelli seyyar satıcının iki dezavantajlı can olarak kurdukları dostluk yürekleri ısıtıyor.

“BANA BURADA YARENLİK YAPIYOR”

Mesut Sever, kediyle kurdukları dostluğu anlattı. Bastonunun sesini duymasıyla kedinin tepki verdiğini belirten Sever, “Sabahları bastonumun sesini duyunca hemen yanıma geliyor. Ben yokken burada oturup beni bekliyormuş. Tezgahı açtığımda arkama minderi koyuyorum, gelip orada oturuyor, ben oturduğumda gelip dizimde yatıyor. Gün boyu bana eşlik ediyor. Kendine masaj yaptırıyor, boynunun altını seviyorum, çok hoşuna gidiyor. Ayaklarıyla bana masaj yapıyor, böyle geçinip gidiyoruz onunla.” ifadelerini kullandı.

Tezgahını açmak için geldiğinde kedinin de kendisini beklediğini aktaran Sever, “Yağmurlu havalarda bazen gelmiyorum, o gelip burada beni bekliyormuş. Yağmurda geldiğimde şemsiye açıyorum, anında gelip tezgahın üstünde oturup beni bekliyor. Bana burada yarenlik yapıyor.” diye konuştu.

                      

“ONU ‘PRENSİM’, ‘TOSUNUM’ DİYE SEVİYORUM”

Sever, hayvanlara nasıl davranılırsa onların da o şekilde karşılık verdiğini vurgulayarak, şöyle devam etti:

“Gün boyu benimle. Sıcaklığını hissediyorum, içimden sevmek geliyor, hoşuma gidiyor. İhtiyacı olunca gidiyor, sonra geri geliyor. Onu ‘Prensim’, ‘Tosunum’ diye seviyorum, ‘Yaren’ diyorum, böyle bir dostluğumuz var. İnsanlardan da güzel yorumlar alıyorum, bunlar da beni mutlu ediyor. Bazıları da ‘Kedilerle çok ilgilenme, tüyleri ciğerlerine gider.’ diyor ama ben onları artık duymazdan geliyorum. Derler ya ‘Gülü seven dikenine katlanır.’ ben onun her şeyine artık razıyım. Bazen grip oluyor, hapşırıyor, belediye gelip iğnesini yapıyor.”

Sever, geçmişte de kendisine yoldaşlık eden birçok kediyle dostluk kurduğunu ancak Gölge ile kurduğu bağın çok özel olduğunu belirtti.

“BURAYA BAŞKA KEDİ SOKMUYOR, YANIMDA İSTEMİYOR, KISKANIYOR”

Gölge’nin tüyünün yumuşaklığının, şirinlikler yapmasının kendisine iyi geldiğini dile getiren Sever, aralarındaki dostluğu şöyle ifade etti:

“Ayaklarıma masaj yapıyor. Yağmurlu havalarda üstümü çamur yapmasın diye kucağıma aldığım tezgahıma yatıyor. Gideceğim zaman altından minderi alırken bana kızıyor. Yıllardır bana yarenlik yapıyor, seviliyor. Dostluğunu devam ettiriyor, gönül ister ki daim olsun ama her şey gelip geçici, vefat eder, belki biri götürür, o zaman üzülürüm. Buraya başka kedi sokmuyor, geldiğinde kovuyor, yanımda istemiyor, kıskanıyor beni. Tezgaha çıkan kedileri kovuyor. Beni arkadaşı olarak görmüş. Verdiğim sevgi ona yeterli geliyor ki benden ayrılmıyor.”