Al Sancak Partisi Genel Başkanı Nuri Çelebi ve "Huzur Hakkı Projesi"
Dünyada bir ilk: Çalışma hayatında sosyal adaletin yeni mimarisi
Nuri Çelebi, 25 Temmuz 1971’de Kırşehir’in Ayvalı köyünde tek odalı bir evde doğdu.
Henüz üç yaşındayken ailesiyle birlikte Ankara’ya göç etti ve çok küçük yaşta hayat mücadelesine başladı. İş hayatına ayakkabı boyacılığıyla atıldı. Elektrik ve elektronik teknisyeni olarak çalıştıktan sonra, 1993 yılında kendi şirketini kurarak iş dünyasına giriş yaptı. Zamanla hizmet, gıda ve restoran sektörlerinde kurduğu şirketlerle binlerce kişiye istihdam sağladı. Bu bağlamda işçi ve işverenin sorunlarını çok iyi bilen ve bugün, Al Sancak Partisi Genel Başkanı olarak iş dünyasındaki tecrübelerini halkın refahı için siyasete taşıyan Nuri Çelebi, hem Türkiye'nin hem de dünyanın örnek alacağı bir sosyal projeye öncülük etmektedir:
Nuri Çelebi Huzur hakkı ile şunları söyledi
Mevcut sistemde bir personel çalışmış olduğu iş yerinden istifa etmek suretiyle ayrılırsa tazminat hakk olmazken işveren tarafından çıkartılırsa bir takım tazminat hakları doğmaktadır.
Oysa ki eğer ortada bir hak varsa her koşulda ödenmesi gerekir.
Ortada bir hak yoksa hiç bir koşulda ödenmesi doğru olmaz.
Üstelik tek sorun bu da değil.
Çok zaman bir personel tazminat alabilmek uğruna kendini işten attırabilmek için olmadık yollara başvurabilmektedir.
Aynı şekilde bazende iş veren personele tazminat ödememek için perseneli istifaya zorlamak için mobbing yapabilmektedir.
Nihayetinde ise çalışan ile işveren arasında bir çatışma ve hatta düşmanlık oluşmakta ve bir çok zamanda mahkemelerde çözüm aranmaktadır.
Halkımızı kin ve düşmanlığa sürükleyen her sistemin yerini saygının ve sevginin hakim olacağı başka bir sistem ile değiştirilmesine inanıyoruz.
Huzur Hakkı Projesi.
Kıdem Tazminatında Sorunlar ve Çözümler
Nasıl İşliyor?
İş veren, çalışana her ay maaşına ilave olarak 1 maaş tutarının 1/12 si kadarının Huzur Hakkı olarak öder.
Çalışanın alım gücü artar.
İşte ayrılma durumunda mağdur olmaz.
İş veren için toplu ödeme sorunu ortadan kalkar, dava süreci olmaz.
Çalışan güven kazanır, işveren rahatlar, iş yerinde huzur artar.
Kıdem tazminatı sistemi, özel sektörde hem işçiyi hem işvereni mağdur eden bir yapıya dönüştü:
Hak kaybı: İşçi kendi isteğiyle ayrıldığında çoğunlukla tazminatını alamıyor.
İşverene yük: Toplu ödeme korkusu istihdamı olumsuz etkiliyor.
Yargı yükü: Tazminat davaları mahkemeleri tıkıyor.
Güvensizlik: Her iki taraf da sisteme güven duymuyor.
Toplumsal etki: Emek karşılığını alamayan bireyler devlete ve kurumlara olan güvenini kaybediyor.
Huzur Hakkı Projesi: Adil ve Uygulanabilir Bir Alternatif
Al Sancak Partisi’nin geliştirdiği Huzur Hakkı Projesi, kıdem tazminatının sebep olduğu tüm bu sorunlara çözüm sunan, yenilikçi bir modeldir.
Sistem Nasıl İşliyor?
Çalışanlara her yıl bir maaş tutarında "Huzur Hakkı" verilir.
Bu ödeme, 12 aya bölünerek maaşlara eklenir.
İşveren toplu tazminat yükünden kurtulur, çalışan ise hakkını zamanında alır.
Böylece dava yükü azalır, iş barışı güçlenir.
Emsalsiz Bir Sosyal Adalet Modeli
İş güvencesi sağlar
Aidiyet duygusunu artırır
Mahkeme süreçlerini azaltır
Sosyal barışı ve verimliliği destekler
Projenin Temel Amaçları
Kendi isteğiyle ayrılanların tazminat mağduriyetini önlemek
İş yerinde motivasyon ve bağlılığı artırmak
Asgari ücretliler dahil tüm çalışanlara sosyal güvence sağlamak
İşverenin hem yükünü azaltmak hem de verimliliğini artırmak
Yargı sisteminin üzerindeki kıdem tazminatı yükünü azaltmak
Ahlaki ve Vicdani Temeller
Bu proje, yalnızca ekonomik değil; aynı zamanda etik temellere dayanmaktadır:
"İnsan için ancak çalıştığının karşılığı vardır." (Necm Suresi, 39)
"İşçiye ücretini, daha teri kurumadan veriniz." (İbn Mâce)
"İnsanların en hayırlısı, insanlara faydalı olandır." (Dârimî)
Bu anlayış, emeğin kutsallığını ve hakkaniyeti esas alır.
Türkiye'den Dünyaya Model
Dünyada milyonlarca insan güvencesiz çalışıyor. Huzur Hakkı Projesi;
Çalışanları korur
İşverenleri rahatlatır
Hukuki süreçleri azaltır
Türkiye’yi sosyal adalet alanında öncü ülke konumuna taşır
Avrupa Birliği, Dünya Bankası ve BM nezdinde örnek bir uygulama haline gelebilir.
Son Söz: Vizyon Değil, Sorumluluk
Sosyal Medyada Etkileşim Etiketleri
0 Yorumlar