TARIM TEKNOKENTLERİ, SİLİKON VADİLERİ KURULMALI
Birçok
yazımızda vurguladığımız gibi, siyasetçilerimizden üniversitelerimize, iş
adamlarımızdan toplumumuzun her bireyine kadar, hepimizin fark etmesi gereken
bir gerçek var: TARIM HER ŞEYDİR. Bu
gerçeği herkesin anlaması için yılmadan, usanmadan sesimizi yükseltmeye devam
edeceğiz. Ancak korkarım ki, toplumumuz başına bir felaket gelmeden bu gerçeği
görmüyor. Zaman bize karşı işlerken, umarım çok geç olmadan uyanırız.
Tarımsal
faaliyetlerimiz, tüm dünyada olduğu gibi, her geçen gün azalıyor. Çiftçi
sayımız düşüyor, yeni genç çiftçiler yetişmiyor. Üretim yapanlar ise
tarlalarında çalışacak eleman bulamıyor. Biz ise kentlerde, kafelerde,
kahvehanelerde, evlerde dijital dünyada yaşıyoruz. Her gün hükümeti
eleştiriyor, vatanımızı beğenmiyor, kazancımızı yetersiz buluyor, daha
fazlasını istiyor, para kazanamadığımızdan yakınıyoruz. Ama tarlada günde 5-6
saat çalışmaya 2000 TL veya daha fazla yevmiye verilse bile kimse gitmiyor.
Dünya
tarihinin ilk tarımının yapıldığı topraklara sahip olan ülkemizin tarımını
geliştirmeli, tarımsal ar-ge, ur-ge, yüksek teknoloji ve tarımda daha az insan
gücü gerektiren makineler üretmeliyiz.
Savunma
sanayisinde kazandığımız başarılarımız referans alınarak tarımda çok daha
fazlasını yapabilecek insan kaynağımız, bilgi, deneyim, uzman, bilim adamı, sanayi
ve teknoloji alt yapımız, devletimizin teşviki, desteği ve en önemlisi ürünler
için pazarımız hazır.
Türkiye'nin tarım ve teknoloji alanlarında
gelişmesi için iki önemli adım atılması gerekiyor: TARIM TEKNOKENTLERİ VE
SİLİKON VADİLERİ.
Tarım
teknokentleri, tarımsal üretim, araştırma, geliştirme, eğitim ve danışmanlık
faaliyetlerinin bir arada yürütüldüğü teknoloji parklarıdır. Bu parkların
amacı, tarımsal inovasyonu desteklemek, tarımsal girişimciliği teşvik etmek,
tarımsal verimliliği ve kaliteyi artırmak, tarımsal ürünlerin katma değerini
yükseltmek ve tarımsal ihracatı geliştirmektir. Türkiye'de tarım teknokentleri,
Tarım ve Orman Bakanlığı, üniversiteler, yerel yönetimler, özel sektör ve sivil
toplum kuruluşları arasında iş birliği ile bir an önce kurulmalıdır.
Silikon
vadileri ise, bilgi teknolojileri, yazılım, donanım, biyoteknoloji,
nanoteknoloji, yapay zeka, robotik gibi yüksek teknoloji alanlarında faaliyet
gösteren şirketlerin, araştırma merkezlerinin, üniversitelerin, girişim
sermayesi fonlarının ve diğer paydaşların yoğunlaştığı bölgelerdir. Bu
bölgelerin amacı, teknolojik inovasyonu desteklemek, teknoloji tabanlı
girişimciliği teşvik etmek, teknolojik ürün ve hizmetleri geliştirmek,
teknolojik rekabet gücünü artırmak ve teknolojik ihracatı geliştirmektir.
Türkiye'de silikon vadileri, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, üniversiteler,
yerel yönetimler, özel sektör ve sivil toplum kuruluşları arasında iş birliği
ile bir an önce kurulmalıdır.
Tarım
teknokentleri ve silikon vadileri, hem tarımsal üretimimizin geliştirilmesi,
hem de yüksek katma değerli teknolojilerin üretilmesi için büyük fırsatlar
sunmaktadır. Bu sayede, ithalata bağımlılığımız azalacak, ihracatımız artacak,
binlerce gencimize iş ve istihdam sağlanacaktır. Bu nedenle, bu iki adımı bir
an önce hayata geçirmeliyiz.
Türkiye'nin tarımsal ihracat hedefi 2023 yılında 50
milyar dolar. Ancak bu hedefe ulaşmak zor görünüyor. Bu nedenle, tarım
teknoparkları ve silikon vadileri gibi yeni projeler hayata geçirilmeli. Bu
projeler, 2030-2040 yılları arasında ekonomimize büyük katkı sağlayabilir.
İthalatımızı 20-30 milyar dolar azaltabilir, ihracatımızı 100 bin dolara
çıkarabilir, tarım sektöründe 25 bin kişiye iş imkanı yaratabiliriz. Bu
fırsatları kaçırmamak için, mevcut düzeni değiştirmeli ve acil adımlar
atmalıyız.
0 Yorumlar